Melisa Macit 4 ay önce

💢 İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ (!) 💢

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne gelin bir de böyle bakalım!

Madde 1: Bütün insanlar özgür; onur ve hakları yönünden eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşçe davranmalıdırlar.

Bütün insanlar sadece siz ve sizden olanları mı kapsıyor? Özgürlüğün manasızlaştığı ve abluka kavramının uygulandığı yerin adıdır Gazze. Kendini üstün gören bir ırk karşısında, tüm Dünya’nın gözleri önünde onur ve hakları ellerinden alındığı gibi bahsi geçen eşitliğe ait hiçbir emare bulunmayışına şahitlik ediyoruz günlerdir. Akıl ve vicdanların bu yanlışa dur demesi gerekirken, bu soykırıma göz yumanların kaybettiği bir değer olarak gözünüze çarpmıyor mu?


Madde 2: (1) Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal ya da her hangi bir başka inanç, ulusal ya da toplumsal köken, varlıklılık, doğuş ya da herhangi bir başka ayrım gözetilmeksizin bu Bildirge'de açıklanan bütün haklardan ve bütün özgürlüklerden yararlanabilir.
(2) Bundan başka, ister bağımsız ülke uyruğu olsun, isterse bağımlı, özerk olmayan ya da başka bir egemenlik kısıtlamasına bağlı ülke uyruğu olsun, bir kişi hakkında, uyruğu bulunduğu devlet ya da ülkenin siyasal, adli ya da uluslararası durumu bakımından hiçbir ayrım gözetilmeyecektir.

Dili, dini, ırkı, rengi, siyasal ve jeopolitik durumu ne olursa olsun, hiç kimsenin bir diğerinden üstün olmadığı/olmayacağı, insan ırkı olarak yer yüzünde varlığını sürdüren herkesin, her devletin, her ulusun ve inancın mutlaka bir diğeri ile kurduğu bağda her hangi bir ayrım gözetmeksizin eşit, adil ve özgürce muamele görmesi sizlerin imza ettiği maddelerden biriyken; bugün Gazze’de yaşayan milyonlarca insanın maruz kaldığı tavır, sizlerin sessizliği ve üzerlerindeki insanlık dışı tüm bu muamelelere rağmen Gazze halkının da sizler gibi özgür olduğuna, bahsi geçen ayrımsızlığın bu coğrafyada da korunabildiğini düşünüyor ve inanıyor musunuz?

Madde 3: Yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği herkesin hakkıdır.

Bu hakkı neden Gazze’de göremiyoruz.. Neden Bu hakların unutulduğu ve hatta sınırların aşıldığı bir savaşa göz yumuyorsunuz? Siz imzalamadınız mı bu cümleleri ? Sizler karar vermediniz mi yaşamsal haklara? Peki ne oldu? Ne değişti de herkesin hakkı olduğuna karar verdiğiniz bu “yaşamak, özgürlük ve kişi güvenliği“ kavramları mana değiştirerek görmezden geleceğiniz bir hal aldı? Gazze halkı sizce yeteri kadar güvende mi?

Madde 4: Hiç kimse köle ya da kul olarak kullanılamaz; kölelik ve köle alım satımı her türlü biçimiyle yasaktır.

14 asır önce köleliği ortadan kaldıran İslam’ın karşısında siz 17. yüzyılın sonlarına kadar sizden olmayan herkesi özellikle Afrika kıtasındaki mazlumları köle olarak kullanıp insan pazarlarında satmadınız mı? Köle ya da kul olarak kullanılamaz ibaresi eklediğiniz bu bildirge sizce mazlum coğrafyalara kadar ulaşıp uygulanabilir kalmış mıdır?

Madde 5: Hiç kimse işkenceye ya da acımasız, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza ya da muameleye uğratılamaz.

Hastahanelerin bombalandığı, çocukların üzerlerine fosfor bombalarının atıldığı, Gazze halkının anestezisiz ameliyatlara maruz bırakıldığı, su tanklarının bombalanarak yaşamsal ihtiyaçlarının bile sınırlandırıldığı bu süreçte, Gazze halkı işkencenin en büyüğünü tadarken sizler bu maddeyi hatırlayacak kadar cesur değilsiniz..

Madde 6: Herkes, nerede olursa olsun, kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.

Kimdir bu herkes? Nereler bu nerede kavramının geçtiği yerler?.. Kişilik hakları, kişi olarak tanınması ve kişisel bir hayatın kabul görmesi ifadeleri, nasıl oluyor da sizinle aynı fikirde olmayan ve size itaat etmeyen herkese karşı geçerliliğini kaybediyor?

Madde 7: Yasa önünde herkes eşittir ve herkes ayrım gözetilmeksizin yasanın koruyuculuğundan eşit olarak yararlanma hakkını taşır. Herkesin, bu Bildirge'ye aykırı her türlü ayrıma ve bu tür ayrım gözetici işlemler için yapılacak her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Eşitliğin ayrımcılığa, yaşamanın avlanmaya dönüştüğü Gazze’de hangi yasaları uyguluyorsunuz? Paris, Londra, New York ya da Tel Aviv’de geçerli olan bu yasalar neden İslam ve mazlum coğrafyalarda vasfını yitirerek tek taraflı bir harekete dönüşebiliyor? Eşit korunmanın, sadece sizi koruyor olması, gözden kaçırmak istediğiniz en büyük ayıbınız..

Madde 8: Her kişinin, kendisine Anayasa ya da yasa ile tanınan temel haklara aykırı işlemlere karşı ilgili ulusal mahkemelerin etkin koruyucu önlemlerinden yararlanma hakkı vardır.

Biz Tom amca'nın yasaları ile mi haklarımızı savunacağız?! Yasal süreçlerde hiçbir şekilde muhattap olarak tanınmayan bir kavmin bu maddeler karşısında kendini güvende hissetmesi sizce nasıl mümkün olabilir?

Madde 9: Hiç kimse, keyfi olarak tutuklanamaz, alıkonulamaz, sürülemez.

1949 yılından beri, Kudüs ve çevresinde, Gazze ve Batı şeria'daki yüm insanları neden tutukladınız? Nedir suçları? İbadet etmek? Müslüman olmaları mı? Yoksa sizin keyfinize karşı bir hayat sürmeleri mi?

Madde 10: Herkes, haklarının ve ödevlerinin ya da kendisine yöneltilen ve ceza niteliği taşıyan herhangi bir suçlamanın saptanmasında, davanın bağımsız ve tarafsız bir mahkemece, tam bir eşitlikle, adil ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

Filistin halkının hakları, neden bağımsız bir mahkemece korunmuyor? Neden hep adaletten bahseden siz, adil olmaya gelince bu süreçte adaleti tahsis edemiyor ya da taraflı kararlar alıyorsunuz?

Madde 11: (1) Bir suç işlemekten sanık herkes, savunması için kendisine gerekli bütün güvencenin sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile yasaca suçlu olduğu saptanmadıkça, suçsuz sayılır.
(2) Hiç kimse, gerçekleştiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan eylem ya da ihmalden dolayı mahkum edilemez. Yine hiç kimseye, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

İsrail hapishanelerdeki binlerce masumun bu maddeden haberi var mı sizce? Onları hapishaneye atan adalet yargılama haklarını onlarla paylaşmış mıdır? Tek suçları insan olmak olan bu halka neden acımasız bir zulmün ruhsatını veriyorsunuz?

Madde 12: Hiç kimse, özel yaşamı, ailesi, konutu ya da yazışması konularında keyfi müdahaleye, onuruna ve adına karşı saldırıya uğrayamaz. Herkesin, bu müdahale ve saldırılara karşı yasa ile korunmaya hakkı vardır.

Filistin sokaklarında ellerinde sopalarla dolaşan İsrail halkı da bu kapsama giriyor mu? Başkasının hakkı olan evleri ve bahçeleri gasp ederken, onlara da bu bildirgeyi okudunuz mu? Peki ya herkesin tüm bu saldırılara karşı korunma hakkı varsa, hangi mahkemede koruyacağız Filistin halkını?

Madde 13: (1) Herkes, herhangi bir devletin sınırları içinde özgürce dolaşma ve oturma hakkına sahiptir.
(2) Herkes, kendi ülkesi dahil herhangi bir ülkeden ayrılma ya da kendi ülkesine yeniden dönme hakkına sahiptir.

Özgürlük naraları attığınız dünyada, en çok özgürlüğe sizlerin müdahale etmesi, sizlerin özgürlüğü kişiselleştirilmiş bir değer olarak gördüğünüze işaret değil midir? Özgürce dolaşma, oturma haklarını tarih boyunca girdiğiniz her coğrafyada halkların ellerinden alarak, kendi özgürlüğünüzü ilan etmediniz mi?

Madde 14: (1) Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır.
(2) Bu hak, adi bir suçla ya da Birleşmiş Milletler ilke ve amaçlarına aykırı eylemlerle ilgili kovuşturmalar halinde, ileri sürülemez.

Günlerdir süren zulüm, soykırım ve savaş karşısında, sınır kapılarını bombalayan zihniyete de bu maddeyi okuyacak kadar cesur musunuz ? BM ilke ve amaçları Doğu Akdeniz'e inemeyecek kadar tutukken, işlenen sayısız suç karşısında sığınma kavramının bile bombalandığı Gazze'de nasıl bir sonu hedeflediğinizi neden paylaşmıyorsunuz?

Madde 15: (1) Herkesin bir yurttaşlığa hakkı vardır.
(2) Hiç kimse, yurttaşlığından ya da yurttaşlığını değiştirme hakkından keyfi bir biçimde yoksun bırakılamaz.

Filistin halkının, halk oluşunu tanımayan Dünya karşısında, yurttaş kalabilmeleri için daha kaç çocuğun cansız bedenine şahitlik etmeniz gerekiyor?

Madde 16: (1) Evlenme çağına gelen her erkek ve kadın, ırk, uyruk ya da din bakımından hiçbir sınırlamaya bağlı olmaksızın evlenme ve aile kurma hakkına sahiptir. Söz konusu kişiler, evlenme konusunda, evlilik süresince ve evliliğin sona ermesinde eşit haklara sahiptirler.
(2) Evlenme ancak, evleneceklerin özgür ve tam rızası ile gerçekleştirilebilir.
(3) Aile toplumun doğal ve temel öğesidir ve toplum ve devletçe korunur.

Bir ömür süren korku, endişe ve gelecek kaygısı ile kim nasıl ve hangi durumda bir aile ve gelecek planı yapabilir ki? Siz emin olmadığınız canınıza yeni bir can katmak ve yuva kurarak bir aile inşa etmek ister misiniz? Özgür olamayan kendi iç düzenini kuramayan bir aile sizce toplumsal bir öğe olabilir mi?

Madde 17: (1) Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla birlikte mal ve mülk edinme hakkı vardır.
(2) Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.

Malları ve sahip olduğu her şey, pervasız ve şiddetle ellerinde alınan Filistin halkı, elindeki mülkünü bile koruyamazken, nasıl mal edinme hakkı olduğunu hissedebilir ki?

Madde 18: Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak din ya da inanç değiştirme; dinini ya da inancını tek başına ya da topluca, açık ya da özel olarak öğretim, uygulama, tapınma ve anma bağlamında açığa vurma özgürlüğünü içerir.

Ve en büyük yalanınız ile yüzleşme vaktiniz geldi.. Düşünce özgürlüğü, din özgürlüğü, inanç özgürlüğü.. Tüm bunları neden sadece siz ve sizin gibi düşünen/inanan ve yaşayan kimseleri kapsıyor? İnançlarından dolayı katledilmiyor mu şuan Filistin halkı? Aynısını Suriye’de, Irak’ta ve Afganistan’da yapmadınız mı? İnsanların tapınacak mabetlerini bombalarken bu insanlar bu haklarını nasıl açığa vurabilirler?

Madde 19: Herkesin düşün ve anlatım özgürlüğüne hakkı vardır; bu özgürlük düşüncelerinden dolayı rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmaksızın bilgi ve düşünceleri her araçta arama, elde etme ve yayma hakkını içerir.

Allah’a iman eden ve İslam dinini kendine bir yaşam biçimi olarak gören tüm insanlara karşı, düşüncelerini, inançlarını ve değerlerini neden görmezlikten gelmeyi tercih ediyorsunuz? Tüm bunları yaşayamazken, nasıl olurda bunları koruyabilirler ki? Tüm mücadeleniz İslam’ın özgür ve adaletçi sisteminin yayılmasını önlemek değil mi zaten?

Madde 20: (1) Herkesin barışçıl biçimde toplanma ve dernek kurma özgürlüğü vardır.
(2) Hiç kimse bir derneğe girmeğe zorlanamaz.

Filistin halkı sokaklara çıktığında, tüm mazlum coğrafyalarda, kendi kentlerinizde bile insanlar sizin gibi düşünmediğinde bu birlikteliği şiddet ile sonlandırmaya çalışan siz değil misiniz?

Madde 21: (1) Herkesin, doğrudan ya da özgürce seçilmiş kişiler aracılığıyla ülkesinin kamu yönetimine katılma hakkı vardır.
(2) Herkes ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir.
(3) Halkın iradesi, hükümet erkinin temelidir; bu irade, gizli ya da buna denk bir yöntemle yapılacak ve genel ve eşit oy verme yoluyla gerçekleşecek olan dönemsel ve dürüst seçimle belirir.

Filistin’in kamu düzenini bozacak kararlar alırken, Filistin halkının özgürlüğünün sabote edildiği süreçlerde eşitlik ve yararlanma hakları nerede kalmış olabilir, hiç düşündüğünüz mü?

Madde 22: Her kişinin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe; onuru için ve kişiliğinin özgürce gelişmesi için zorunlu olan ekonomik, toplumsal ve kültürel hakların, ulusal çaba ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütleriyle ve kaynaklarıyla orantılı olarak gerçekleştirilmesine hakkı vardır.

Bir devlet olmanın, bir millet olmanın ve bir ülke olmanın tüm bu haklarının kabul gördüğü madde karşısında ya da uygulamasında, taraflı ve seçici olmanızı nasıl tanımlıyorsunuz?

Madde 23: (1) Herkesin çalışmaya, işini özgürce seçmeye, adil ve elverişli çalışma koşullarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır.
(2) Herkesin hiçbir ayrım gözetilmeksizin, eşit çalışma karşılığı eşit ücrete hakkı vardır.
(3) Çalışan herkesin, kendisine ve ailesine insanlık onuruna uygun bir yasayış sağlayan, gerekirse her türlü sosyal güvenlik araçlarıyla da desteklenen bir ücrete hakkı vardır.
(4) Herkesin, çıkarlarının korunması için başkaları ile birlikte sendika kurmaya ve kurulu bir sendikaya katılmaya hakkı vardır.

Kamu düzenlerinin bozulduğu, yaşamsal ihtiyaçların enkazlar altında bırakıldığı bir devletin halkına karşı adil bir iş ortamı nasıl kurabilir ki? Sokaklarının enkaz olduğu, iş yerlerinin tüm malları ile yok olduğu ve en önemlisi çalışacak insanın kalmadığı bir coğrafyada bu maddeyi nasıl uygulamayı düşünüyorsunuz?

Madde 24: Herkesin, çalışma saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli izin dahil olmak üzere, dinlenme ve boş zamanlarını değerlendirme hakkı vardır.

Hastaneler bombalanırken, günlerce süren zulüm karşısında halkına hizmet etmeye çalışan Gazze halkı da bu haklara sahip miydi?

Madde 25: (1) Herkesin gerek kendisi, gerek ailesi için yiyecek, giyecek, konut, sağlıksal bakım, gerekli toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere sağlığına ve esenliğine uygun bir yaşam düzeyine; işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılıkta ya da geçim olanaklarından kendi iradesi dışında yoksul kaldığı başka durumlarda, güvenliğe hakkı vardır.
(2) Analık ve çocukluk özel bakım ve yardım hakkı doğurur. Bütün çocuklar, ister evlilik içinde, ister evlilik dışında doğsunlar, eşit sosyal güvenlikten yararlanırlar.

Günlerdir yardımların ulaştırılmadığı, tüm yaşamsal ihtiyaçların bombalanarak dışarıdan gelecek olanların ise önlerine barikatlar kurulduğu bir halk, bu madde de geçen “herkes“ ifadesinin içerisinde yer alıyor mu? Bombaların yağmur damlalarından daha çok yağdığı bir süreçte güvenlik kavramını enkazlar altında bulabilir miyiz?

Madde 26: (1) Herkesin eğitim hakkı vardır. Eğitim hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evrelerinde parasız olmalıdır. İlk eğitim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmeli ve yükseköğretim, başarıya göre, herkese tam bir eşitlikle açık olmalıdır.
(2) Eğitim, insan kişiliğinin tam gelişmesini, insan haklarıyla temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaç olarak almalıdır. Eğitim bütün uluslar, ırklar ve dini topluluklar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu güçlendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in barışın sürdürülmesi yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir.
(3) Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türü için öncelikli seçme hakkına sahiptir.

Okullar, hastahaneler, tüm üniversite ve kamu kurumlarının tek tek hedef alınarak bombalanıyor olması, eğitim hakkının ellerinden alındığı gerçeğini gözler önüne koymaya yetmiyor mu? Hangi eğitim? Hangi temel hak ve özgürlük maddeleri bu sürdürebilirliği sonlandırmaya yetebiliyor?

Madde 27: (1) Herkes, toplumun kültürel etkinliklerine özgürce katılma, güzel sanatları tatma, bilim alanındaki ilerlemelerden ve bunların nimetlerinden yararlanma hakkına sahiptir.
(2) Herkesin, sahibi bulunduğu her türlü bilim, yazın ya da sanat yapıtlarından kaynaklanan ahlaki ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.

Sokakları şarampol parçaları, üzerleri enkazlar ile dolu olan bir halkın; drama, savaş psikolojisi ve ölümsüzlük tadındaki eserini beğendiğiniz mi? Yoksa daha fazla insan mı ölmesi gerekiyor sizin bu çalışmayı beğenmeniz için?

Madde 28: Herkesin, bu Bildirge'de yer alan hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Herkes kavramının, “biz“ olarak anlamlandırdığınız Filistin halkı da bu bildirgeden haberdar mı sizce? Ya da bu bildirgeyi Gazze sokaklarına assak, Filistin halkına yağan bombalardan korumuş olur muyuz? Uluslararası düzen, düzensizliğini ne zaman fark edecek?

Madde 29: (1) Herkesin, kişiliğinin özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan topluluğa karşı ödevleri vardır.
(2) Herkes, haklarını kullanmak ya da özgürlüklerinden yararlanmak konusunda, salt başkalarının hak ve özgürlüklerinin tanınmasını ve bunlara saygı gösterilmesini sağlamak amacıyla ve demokratik bir toplumda törenin, düzenin ve genel esenliğin haklı gereklerini karşılamak için yasa ile saptanmış olan sınırlamalara bağlıdır.
(3) Bu hak ve özgürlükler, hiçbir biçimde, Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.

Bu maddeleri hazırlarken belki de bu süreçleri ön görerek hazırladınız öyle değil mi? Sizler toplulukların hakları karşısında yeteri kadar alan bırakmayarak, onların özgürce yaşamasının ve gelişiminin önünde en büyük engeller olmaya devam ediyorsunuz? Hak ve özgürlüğün 21.yüz yılda artık renk ve boyut değiştirdiği, Ortadoğu da tamamen taraf değiştirdiği ve buna da en çok birLEŞmiş milletler göz yumduğu bir Dünya yeteri kadar masum mu?

Madde 30: Bu bildirgenin hiçbir unsuru, içinde açıklanan hak ve özgürlüklerin bir devlet, topluluk ya da bireyce ortadan kaldırılmasını amaçlayan bir etkinlik ya da girişime hak verir biçimde yorumlanamaz.

Gazze ölüyor, Filistin halkı yok oluyor.. Ve tüm bu maddeler Gazze halkını korumak için yetmiyor..


1
222
Teknolojinin Yeniden Şekillendirdiği Dünya: İlk Adım Teknoloji ve İnovasyon Serüvenine ✨

Teknolojinin Yeniden Şekillendirdiği Dünya: İlk Adım Teknoloji ve İnov...

1702471076.jpg
Melisa Macit
4 ay önce
Objektife İlk Bakış: Fotoğrafçılık Temelleri ve Keşif Yolculuğu 📸

Objektife İlk Bakış: Fotoğrafçılık Temelleri ve Keşif Yolculuğu 📸

1702471076.jpg
Melisa Macit
4 ay önce
Sağlıklı Yaşam Yolculuğuna Merhaba: Fitness ve Sağlıkta İlk Adım 🏃🏻‍♀️

Sağlıklı Yaşam Yolculuğuna Merhaba: Fitness ve Sağlıkta İlk Adım 🏃🏻‍...

1702471076.jpg
Melisa Macit
4 ay önce
3 Adımda Web Sitenizi Oluşturun

3 Adımda Web Sitenizi Oluşturun

1702656046.jpg
Emre Yılmaz
4 ay önce
Sanatın Dijital Hali: Grafik Tasarımın Temellerine Yolculuk 🖋

Sanatın Dijital Hali: Grafik Tasarımın Temellerine Yolculuk 🖋

1702471076.jpg
Melisa Macit
4 ay önce